Kız Bebek İsimleri

Doğacak bebeğe hitap edilebilmesi için ona isim belirlemek oldukça heyecanlı bir aşamadır. Araştırmalara göre bebeklere çift isim koymak çok faydalı olur. Türk toplumunda kız bebek isimleri genellikle çift koyulur. Böylelikle bebeğin ilerleyen zaman içinde beğenisine göre isim seçme hakkı doğar.

Bebek İsim Önerileri

Kız bebek isimleri araştırılırken, anlamı ve bebeğe uyumlu olması çok önemlidir. Kız bebeklerin duygusal zekası daha hızlı gelişir. Bebeklerin tabiatına uygun isimlerin belirlenmesinde, bebeğin doğacağı ay, yıl ve ailesinden gelen genlerin etkisi büyük olur.

kız bebek isimleri

A’dan Z’ye Kız Bebek İsimleri

Açelya: fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki

Açılay: ay’ın şekilleri, yansıması

Ahuse: coşkulu güzellik

Akasya: güzel kokulu bir süs bitkisi

Almila: kırmızı elma

Alin: ulu, kibar, asil

Bade: aşk, kutsal sevgi

Belkıs: saba şehrinin melikesi

Berrak: temiz, pırıl pırıl, parıldayan

Bigem: sevilen, el üstünde tutulan kız

Biricik: birtanem, çok sevilen

Burcu: güzel koku, ıtır

Canay: ay gibi temiz, saf, parlak kimse

Canfeza: alaturka müzikte oldukça az kullanılmış bir bileşik makam.

Cansel: hayat veren su

Ceren: ceylan

Ceyda: uzun boyunlu olan güzel kadın

Cihanfer:dünyayı aydınlatan, dünyanın ışığı

Çağıl:çağlayan suyun sesin

Çağla: badem, kayısı gibi meyvelerin olgunlaşmamış ama yenilebilecek durumdaki hamı

Çiçek: bir bitkinin hoş kokulu ve renkli bölümü

Çilen:hafif yağan yağmur

Çisem: ince ince yağan yağmur.

Çisil: ince yağmur

Damla: suyun en küçük hali

Defne: bir yaprak türü

Deren: toplayan

Derya: deniz

Dilay: gönlü aydınlatan

Duru: özü temiz, saf

Dünya: dış çevre,ortam, gezen

Ebru : bulut şekline benzeyen, sanat dalı

Ece: kraliçe, güzel kadın, güzellik kraliçesi

Ecrin: allah tarafından verilen hediye

Eda:durum alış, davranış, tavır, işve, naz.

Efil:  hafif, kesintili ve yavaş bir biçimde rüzgâr esmesi

Elvin:  sıcaklık, pozitif bir enerji

Esila: ikindi sonrası, akşam üzeri

Ezgi: name, kulakta haz uyandıran ses dizisi

Ferah: gönül açıklığı

Feray: ay ışığı, ayın parlaklığ

Ferda: gelecek zaman, yarın

Feris:şık, zarif

Fidan: ağaç ya da ağaççıkların en genç durumda olanı

Fulya: nergisgillerden, yaprakları hasır otu yaprağını andıran bir bitki

Feza. Uzay

Gaye: amaç

Gazel:  kuruyarak dökülmüş ağaç yaprağı, divan

Gözde: üstün tutulan, çok sevilen, en beğenilen

Günce:  günlük, muhtıra

Gülçin: gül toplayan, gül devşiren

Gülfer: gül gibi parlak, gül parlaklığında olan

Gülin:güle ait olan, gülden gelen

Handan: gülen, gülücü, güleç, sevinçli

Hande: gülmek, gülüş

Halenur:  güneşin ve ayın çevresinde görülen ışıklı daire

Hare: kaya, meneviş

Helin: kuş yuvası

Hülya: hayaller

Hüsna: çok, en çok, pek çok güzel

Hüveyda: besbelli, açıkça, meydanda, aşikâr, belirgin, apaçık

Ilgın: Akdeniz Bölgesinde bol yetişen, kumlu toprakları seven, bahçelerde süs bitkisi olarak da yetiştirilen, ak ya da pembe çiçekler açan bir ağaççık

Irmak: denize dökülen, genişliği, uzunluğu ve taşıdığı su oylumu yönünden en büyük akarsu

Itır: güzel, hoş koku

İdil: kır yaşamının güzelliğini ve çobanıl aşkı konu alan kısa şiir

İlayda:  su perisi

İrem: görkemli bir bahçe, cennet bahçesi

İzem: büyüklük, ululuk

İzel: iz bırakan bir ele sahip olan kimse

İzgi: iyi, güzel, akıllı, adaletli

Jale: gece yağan ve yapraklara konan ince nem, çiğ

Janset: güneşin doğuşu

Jülide: karışık, karmakarışık, dağınık

Kardelen: nergisgillerden, Türkiye’de genellikle toroslarda yetişen, kimi zaman daha kar altındayken çiçek açan

Karsu: karın suyu

Kayla: pür, saf, katıksız. Kötülükten uzak, masum

Kıvılcım:  yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası, harekete geçiren küçük bir etken

Kumsal: deniz, göl gibi su kıyılarına erişilebilen kum alanı

Kübra: büyük, yüce

Lalezar: lale bahçesi

Lavin: çığ, heyelan

Lerzan: titreyen

Lidya:  yumuşak huylu, güzel, alımlı kişi

Lila: leylak rengi, açık mor rengi

Loya: tatlı kız

Mahinev:  yeni ay, ayça

Maral:  dişi geyik, meral.

Mavi: gökyüzünün rengi

Melisa: oğul otu, sevgili, tatlı şey

Merih: güneş sistemini oluşturmakta olan dokuz gezegenden biri

Mısra: bir şiiri oluşturan dizelerden her biri

Miray: ay gibi ışık saçan

Minel: cennetteki inci tanesi

Nalan: feryat etme

Narin: hassas, kırılgan, zarif

Nazlı: cilveli,  kolayca gönlü olmayan

Nefes: soluk

Neşe: mutluluk

Nehir. akar su

Nesrin: bir tür yaban gülü

Nurçin: nur toplayan, ışık derleyen

Orkide: bir çiçek türü

Oya: nakış

Oylum: bir cismin uzayda ya da bir kap içinde doldurduğu boşluk

Oytun: beğenilen, güzel yer, ova

Ömür: yaşam boyu, bir insanın doğumdan ölüme kadar olan yaşam süresi

Övgü: iltifat

Öykü: geniş bir biçimde anlatılan olay ya da durum

Özben: soyluluk ve asalette öz, temel

Özde: bir şeyin aslı

Özlem: hasret

Özge: başka, farklı, yabancı

Pamira: orta asya’da bir yayla

Parla: ışık saç, ışılda

Pelin: bir bitki türü, ağaçların meyvesi

Pera: sağlam ve güçlü bir kişiyi ifade eder

Pınar: yerden kaynayarak çıkan su, kaynak

Pırıl: çok parlak, çok ışıklı

Piraye: süs, zinet

Rabia: tazminat döneminden sonra memurluk görevinde bir rütbe, sayıca dört

Rana: güzel, hoş, letafet, zarafet, parlak, güzel görünen kimse

Renan:  çok ses çıkaran, çınlayan, inleyip duran

Rosa: ingilizceden dilimize gelen bir kelime -gül

Rukiye: büyüleyici

Rüya: uykuda görülen uhrevi ya da bilinçaltı ile ilgili görsel veya işitsel algı

Sabiye: küçük kız çocuğu

Sanem: çok güzel kadın

Saniye: dakikanın bir dilimi

Sare: saf ve temiz

Seda: ses

Selin: gür akan su, orta asya’da yetişen ve her zaman yeşil olan bodur bitki ismi

Serra: sezgili, sezen, saray, büyük konak

Sırma: altın suyuna batırılarak yaldızlanmış ya da yaldızsız ince gümüş tel

Şebnem: havada buğu durumunda iken gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları, çiy

Şehrazat: kendi kendine yaşayan, özgür

Şermin: utangaç, mahcup

Şeyda: çılgın; çok tutkun, âşık

Şimal: eski dilde kuze

Şule: alev, ateş alevi

Şükran: iyilik bilme, gönül borcu

Tansu: şafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan

Tomris: peçenek türklerinden bir kadın kahraman, tomur veya temir, demir

Tuana: cennet bahçesine düşen ilk yağmur damlası

Tuğba: güzellik, iyilik, hoşluk, cennette bulunduğuna inanılan, dalları bütün cenneti gölgeleyen ilâhî ağaç

Türkan: saltanat veya idareye etki eden ve yönetime etki eden prenses

Umman: okyanus

Umay: devlet kuşu

Umut: ummaktan doğan iç erinci, güven duygusu

Ulya: çok yüce, en yüce

Ümran:  bayındırlık, mamurluk. Uygarlık, ilerleme, refah ve mutluluk

Ümmü: anne

Ümmühan: han’ın annesi

Ünsel: ün vermiş kimse

Ünzile: indirilmiş, inzal olan arapça kelime

Ülkü: uğruna koşulan, ulaşılmak istenen yüce erek

Üzüm: meyve çeşidi

Vahide: tek, bir, yalnız

Vareste: azade, kurtulmuş

Venüs: gezegen ismi

Vesile: aracı olma

Vildan: genç çocuklar, gençler

Vuslat: hasretin bitişi

Yadigar: hatıra

Yankı: sesin havada yayılırken çarpışması sonucu çıkan ikinci ses

Yelda: yılın en uzun gecesi.

Yeliz: güzel, aydınlık, havadar

Yeşim: kolay işlenebilen değerli bir taş türü

Zahide: dünyaya tamah etmeyen

Zarife: zarif naif olan kadın

Zehra: ay kadar parlak olan

Zerrin: altın rengi

Zeynep: değerli taş

Zinnur: nurlu, ışıklı, aydınlık.

Zişan: onurlu, şerefli

Enteresan Bebek İsimleri

Afitab: güneş

Balkın pırıldayan, parlak

Cevza: gökyüzünün kuzey yarım küresinde görülen iki parlak yıldızlı burç

Devin:  hareket, kımıldanış.  Çaba, gayret.

Gökben: özü genç olan kimse

Kündem: itaatli, söz dinleyen

Lemis: dokunma,elleme

Mahru: yüzü ay gibi olan güzel, dilber. Ay yüzlü

Neva: alaturka müzikte bir makam adı

Rihem: yağmur sonrası toprakta oluşan güzel koku

Tamay:  ayın bütün durumu, dolunay

Vera: arka, sonrası, halk, kainat

Zambak: bir çiçek türü

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.