Covid19 ile Nasıl Mücadele Ediyoruz? Nasıl Önlemler Almalıyız?

Covid19 salgınından bizim ülkemizde nasibini aldı. Her ne kadar salgının çok  kötü seyrettiği  ülkeler Amerika,İtalya ya da İspanya kadar olmasak da biz de çok fazla etkilendik bu virüsten.

Öncelikle size tavsiyem bu virüsten korkmayın…Evet hala açıklanmayan birçok soru işaretleri var bu virüsle alakalı. Ve en önemlisi de etkin bir tedavi protokolü hala oluşturulamadı.Ama bizim yapabileceğimiz bir çok şey var ve bunları eksiksiz yaparsak hem kendimizi hemde çevremizdekileri koruyabiliriz.

Covid19 bu kadar tehlikeli olmasının en büyük sebebi hızlı yayılması. İşte bu hızlı yayılmayı durdurmak bizim elimizde. Ve inanın belki de hiçbir şey yapmayarak bu virüsün yayılmasını durdurabiliriz.

covid19 her insanda aynı sürelerde aynı etkileri yapmıyor.

Evet hiçbir şey yapmayacağız…Çoğumuzun bu virüsle beraber duyduğu ve artık resmen dilimize pelesenk olmuş SOSYAL İZOLASYON’LA yapacağız bunu. Peki nedir bu sosyal izolasyon? Bu terim bize demek istiyor ki aranıza mesafe koyun, bir araya gelerek toplu organizasyonlar yapmayın ve en önemlisi bunu kendinizden daha çok çevrenizdekiler için yapın. DSÖ verilerine göre covid19 ‘ lu bir kişi ortalama 2.9 kişiye bulaştırıyormuş. Ama İstanbul’da bu oran maalesef 16’lara kadar çıkmıştı L İşte bu yüzden bir süre daha sevdiklerimizden uzak kalacağız. Mesafeyi koruyarak yapacağız zorunda olduğumuz görüşmeleri.

Ve bir de tabi Maske konusu var… Bu süreçte bence yapılan en büyük yanlış sağlıklı iseniz maske takmanıza gerek yok şeklinde yapılan açıklamalardı. Çünkü covid19 her insanda aynı sürelerde aynı etkileri yapmıyor. Yaşınıza bağısıklık durumunuza ve eşlik edebilen ek hastalıklarınıza bağlı olarak virüsün yarattığı etki artabiliyor veya hiç belirti göstermeden de atlatabiliyorsunuz. Biz bu duruma asemptomatik diyoruz.

İşte asemptomatik kişiler virüs taşıyıcısı olduklarını bilmedikleri için maskesiz gezerek yayılma hızını arttırdılar. Sonradan bu yanlıştan dönüldü ve artık maske zorunlu.Sizde mutlaka ama mutlaka maske ile dolaşın .Damlacık enfeksiyonu yolu ile ağız burun ve gözden girebilen bu virüsten korunmak için inanın maske şart…

Hastalarım aynen şöyle diyorlar: ” geceleri uyutmuyor.”

Tamam herseyi yapıyoruz ama bazen elimizde olmadan da bu virüse bulaşabiliriz. Benim son zamanlarda gözlemlediğim kadarıyla en büyük risk aile içi bireylerin birinde pozitif vaka olduğu zaman ortaya çıkıyor. Yani evin içinde ki herhangi biri bu virüsü kapıyor ve semptom verene kadar diğer kişilerede bulaşıyor. Sonra zaten yavaş yavaş semptomlar belirmeye başlıyor. Az önce de belirttiğim gibi herkeste etkileri ve semptomları çok farklı ama en çok gözükenlerle başlayabilirim.

Benim en sık gördüğüm öksürük…İnatçı ve özellikle geceleri artan öksürük şikayetiniz varsa mutlaka kafanızda soru işareti uyanmalı. Hastalarım aynen şöyle diyorlar: ” geceleri uyutmuyor.”

Bu durumda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Ateş çok fazla konuşuldu hala da konuşuluyor ve hatta ortak kullanım alanlarına girerken  ateş ölçümleri yapılıyor ama subfebril dediğimiz ateşsiz olgularda çok çok fazla. 38.5 dereceyi geçen ateşiniz varsa ama mutlaka destek almalısınız. Bir diğer bulgu ise aniden başlayan koku alamama hissi. Kulağa ilginç geliyor ama hastalar aynen böyle söylüyor…

Hocam koku almam bir anda gitti…Koku alma bozukluğu mevsimsel ya da alerji semptomlarında da olabiliyor ama ek bir hastalık ya da risk faktörü yokken ani başlayan koku kaybını ciddiye almamız şart bu dönemde. Son olarak başlangıç semptomlarından gördüğüm şiddetli eklem ve kas ağrısı.

Biz güçlü olursak bu virüs bize etki edemez.

Hocam kolumu kaldıramıyorum inanın yürüyecek halim yok tarzı şikayetlerle karşılaştığımda ilk aklıma covid 19 geliyor. Birde nefes darlığı var tabi ve belki de en çok korkulanı.Bu durum ilerleyen dönemlerde ortaya çıkıyor ve özellikle KOAH,Astım gibi rahatsızlıkları olan ya da ileri yaş hastalarda görülüyor. Hastalarımla görüşürken aynen su soruyu soruyorum;Nefes darlığına giden bir öksürüğün oluyor mu ? evet her gecen zamanda soluk almam zorlaşıyor cevabını alırsam mutlaka covid 19 bildilendirilmesi yapıyorum.

Son olarak biz güçlü olursak bu virüs bize etki edemez.Daha doğrusu bizim bağısıklığımızı güçlü tutmamız gerekir.Aslında sadece pandemi döneminde değil normal zamanda da yapmamız gereken şeyleri bu dönemde daha bir hassas hale getirdik.Peki nasıl yüksek tutarız bağısıklığımızı?

Öncelikle akılcı ve dengeli beslenerek..Protein minarel karbonhidrat dengesini iyi sağlayarak.Hemen aklımıza vitamin ya da destek ürünleri gelmesin.

İnanın o söylediğim dengeli beslenmeyi sağlayabilirsek meyva ve sebzeyi yeteri kadar tüketirsek o ürünlerin hiçbirine gerek kalmayacak.Biliyorum bu dönemde özellikle çok zor bunu yapmak.

Ben kendi adıma da yapamadığımı düşündüğüm için eksta c vit,çinko ve ekinezya desteği alıyorum.D vitamini de oldukça önemli bu dönemde ve biiz toplum olarak zaten güneş göremeyen bir toplumuz. D vit eksikliğimiz çok yaygın. O yüzden D vitamini takviyelerini de unutmayın derim ben …

İkinci önemli konu uyku…Düzenli ve yeterli uyku sizi hayata 1-0 önde başlatır. İnanın sadece bir gün 4 saatten az uyumak bağısıklığınızı yüzde 40 oranında düşürür.

Son olarak stres yönetimi…Bu dönemde oldukça artan kaygılar ve stres sizi güçsüz yapacak olumsuz faktörlerdendir. Tabi bunu söylemesi kolay …Nasıl baş edeceğiz bu stresle? Yazımın başında söylediğim gibi bu virüsten korkmayarak. Siz bilimsel gerçekleri eksiksiz yaptıktan sonra bırakın virüs korksun …

Diğer köşe yazarlarımızın yazıları için https://www.beybida.com/yazarlar/

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.